30 Temmuz 2013/Günün Güzergahı
Datça- Marmaris-Rodos Liman
Eski Kent (Öğle Yemeği)
Faliraki Aquarius Beach Hotel http://www.aquarius-faliraki.gr/ (Yerleşip kaçma)
Kallithea Beach(Deniz)
Koskinou (Köy gezmesi ve akşam yemeği)
Sabahın kör vakti yollara düşüp Datça'dan arabayla Marmaris Limanı'na ulaştık. Arabamızı limanın otoparkına park edip, bir gün önceden rezervasyonlarını telefonla yaptırdığımız biletlerimizi gişeden aldıktan sonra Rodos feribotuna bindik. Biletlerin alındığı gişeden yurt dışı çıkış harcırahını ödemek te mümkün oldu.
Marmaris Limanı |
Feribota binmeden bir pasaport kontrolü daha |
Marmaris-Rodos feribotunun içi |
Handan 1 saatlik feribot yolculuğu boyunca çocuklara kitap okudu:) |
Handan'ın kitabı, Başak ve Ege'yi uyuttu. Ela her zaman olduğu gibi cin gibi, dinç ve ayakta |
Feribot limana yanaşırken, pencereden eski kent surları |
Otele yerleşmek için yola koyulmadan önce, eski kent içindeki vasat bir lokantada kötü bir öğle yemeği yedik. Ardından çocuklara dondurma, kendimize de kahve ısmarlayıp plansızlığımız nedeniyle yaşadığımız ekstra yorgunluğu üzerimizden atmaya çalıştık.
Araç kiralama şirketinin duvarında ''Kallithea Beach'' reklamı |
2 gün sonraki Simi Adası feribot biletlerimizi
diğer limandan satın aldık
|
Otelimizin bulunduğu Falliraki bölgesine vardığımızda epey hayal kırıklığı yaşadık. Köhne zevksiz yapılar, kalabalık, otelimizdeki 80'lerden kalma cıstak müzik, etrafa hakim genel özensizlik ve üst üste tatil yapma hali acı vericiydi. Çocuklar ise otelin havuzunu gördükleri anda sevinçten deliye dönüp canlandılar:) Ben kendimi biran önce otelden dışarı atmayı düşünürken Handan'ın yerinde telkinleriyle kendime gelip çocukların sevinçlerinden kendime pay çıkarmayı zor da olsa başardım:)
Faliraki Plajı-Çok kötü:(
Çocukların havuz eğlencesine bir süre ortak olduktan sonra odalarımıza yerleştik ve otel resepsiyonuna da danışarak otele yakın, denize girilecek sakin doğal bir koy arayışına girdik ve ''Kallithea Plajı''nda karar kıldık. Burada yan yana 2 koy var. Biz parasız olan sağdaki koyu tercih ettik. Duşu, salaş bir büfesi ve soyunma kabini olan kayalık şahane bir koydu. Denizi ılık olduğu için merdivenle giriliyor olmasına rağmen Başak ve Ela denizde epey vakit geçirdiler. Gözlükle su altına bakmak hoşlarına gitti. Ege denize girmeyi tercih etmedi.
Kallithea Plajı Deniz kayalık ama plajda kumluk alanlar da var |
Kallithea Plajı |
Kallithea Plajı |
Kallithea Plajı |
Kallithea Plajı |
Kızarmış gümüş balığı ve akşam içkisi keyfi |
Duşumuzu plajda alıp üstümüzü değiştirdikten sonra, ''khoklakia'' adı verilen çakıl mozaik zeminleri ve avlularıyla geleneksel Rodos evlerinin olduğu Koskinou Köyü'ne gittik. Köye ilk girişte bizi çakıl mozaiklerle kaplı güzel bir meydan karşıladıysa da geleneksel evlerden etrafta eser yoktu. Bu evleri daha sonra ara sokaklara dalarak, yürüyerek keşfettik. Enfesti.
Kapalı kapıların arkasından görülebilen bazı avlular o denli güzeldi ki, daha erken bir saatte ya da kapılar açıkken bu sokakları gezmenin ne kadar harika olabileceğini düşündüm.
Gittiğim yerlerde merak ettiğim bir şeylerin içimde saklı kalması da hoşuma gidiyor bir yandan:)
Koskinou Köyü Meydanı |
Koskinou'nun Boş Sokaklarında |
Handan'ın bayıldığı bizde olmayan boya renkleri |
Yemek vakti geldiğinde karşımıza çıkan bir aile tavernasında akşam yemeğimizi yedik. çok memnun kaldık. Taverna'nın bulunduğu sokak araç trafiğine kapalı olduğu için Ela, Başak ve Ege, yan masamızdaki çiftin aradaki kızgın bakışlarına rağmen epey koşturup, bağırıp çağırıp oynadılar. Taverna'nın menüsünü nota defteri gibi kullanıp müzik bile yaptılar.
Koskinou'da akşam yemeğimizi yediğimiz taverna |
Çocuklar akşam yemeği sonrası sokakları kendilerine yatak yaptılar |
Akşam geç vakit yemek sonrası otelimize dönerken, Başak ve Ege şahane bir yavru köpek keşfedip peşimize takmayı başardılar. Arkamıza bakmadan onu bırakmakta cidden zorlandık. Çocukların yavru köpeği bırakmamıza tepki gösterip şiddetli ağlama krizine girmeleriyle koşar adım Koskinou'ya veda ettik:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder