Çocuklarla geziyoruz: Rodos'ta Lindos

31 Temmuz 2013/Günün Programı

Sabah: Faliraki Otel'de havuz keyfi ve sabah kahvaltısı
Deniz zamanı ve akşamüstü: Lindos
Gün battıktan sonra arabayla: Archangelos Köyü-Tsambika Beach
Akşam yemeği: Tsampika (Tsambika) Panorama Tavern

Sabahın erken saatlerinde kalkıp müziksiz ve insansız haline tanık olduğumuz otelimiz ne kadar da farklıydı. Sert ve leziz bir kahve, güzel bir kahvaltı ve bardaki sevimli kadın ile sohbete, çocukların boş havuzdaki neşesi de eşlik edince bir gün önceki otel antipatimden geriye eser kalmadı. Otelin kafesinin güzel taş duvarlarını bile farkettik sabah mutluluğumuzla:)

Otelde sabah keyfi.
Ela, Başak ve Ege kahvaltılarını bar sandalyelerinde ettiler.

Kahvaltı ve çocukların havuz keyfi sonrası Lindos'a gittik. Küçük bir kasaba olan Lindos'un içine araba ile girilmediği için tepedeki bir otoparka arabamızı park edip, yürüdük.

Lindos'u beğenince hemen bir
Lindos hatıra fotoğrafı çektirelim dedik
Arkamızda Lindos Akropolü

Günümüzün deniz zamanını Lindos'un ana plajında ''Nefeli Restaurant'' ve önünde geçirdik. Konumundan ve gölgesinden memnun kaldığımız bu restaurantın yemekleri ve servisi pek iyi değildi. Sıcak sulu, sığ ve plajı kumlu bu denizi çocuklar tam kendilerine göre buldular.

Nefeli Restaurant Web Sitesi: http://lindosrestaurant.gr/

Lindos-Nefeli Restaurant'ın Barı

Lindos-Nefeli Restaurant'tan Plaj

Lindos-Nefeli Restaurant

Lindos-Ana Plaj

Plajda epey vakit geçirip öğle yemeğimizi yedikten sonra Handan ile çocukları alıp deniz bisikleti ile keşfe çıktık. Ege ve Başak tek kollarında!:) kollukla, Ela kollluksuz, deniz bisikletinden atlayıp mağara keşfi yaptık. Handan bizi bekledi. Biraz tedirginlik yaşadıysak ta çocuklar ve benim için güzel bir macera oldu. Ege ilk defa bu kadar derin denizde cesurca yüzdü. Deniz bisikletinin dümeninin kullanım sorumluluğunun kimde olacağı bisiklet maceramızın en kritik konusu oldu. Kumandayı 3 çocuk arasında adaletli paylaştırma işini Handan'a bırakıp rahat ettim:)

Lindos
Ege Deniz Bisikletinde

Lindos
Başak ve Ela Deniz Bisikletinde

Lindos- Deniz bisikletinden indik mağara keşfindeyiz Mağaranın bulunduğu minik koyda bulduğumuz bir kayanın üstüne çıktık. Ela ve Başak buradan denize atlayıp sırayla deniz gözlükleri ile suyun altındaki balıklara bakıp eğlendiler.

Güneş biraz alçalınca, güzel Lindos'u gezdik. Plajdan kasabaya çıkan yokuş çocukları bezdirdiyse de iyi idare ettiler. Mutlu da iyi idare etti:) Lindos'un zevkli ve renkli dar sokaklarına kendimizi ve çocukları vurmadan önce ilk işimiz, her zaman yaptığımız gibi bir dondurmacıdan dondurma alıp enerji depolamak, yorgunluktan bezmiş çocukların keyfini yerine getirmek oldu. Lindos'u kalabalık olmasına rağmen çok beğendik, gecesini göremediğimize üzüldük.

Plajdan kasabaya çıkan yolda yorgun minikler

Plajdan kasabaya çıkan kızgın Ege:)

Lindos'ta her kapının arkası
nefis mekanlarla dolu

Lindos St. Paul Plajı. Denize girilebilecek diğer plaj.
Burası bizim girdiğimiz ana plaja göre daha tenha ama bunu ancak öğleden sonra fark edebildik.

Kahve ve meyve suyu molası

Panagia Kilisesi Çan Kulesi

Lindos sokaklarında turlamaktan yorgun düşen çocukları, güneşin batmasına yakın eğlemek için bu kez meydandan Akropolis'e çıkan eşeklere bindik. Mutlu ve Handan oturup kahve keyfine devam etmeyi tercih ettiler. Çok keyifli bir 45 dakikalık geziydi. Gün boyu denize girdiğimiz ana plajı tepeden gören bir toprak patika boyunca yükselerek Akropolis'e çıktık. Böyle yerlerde ara sokaklara girmeye, tepelere çıkmaya hiç üşenmemek lazım. Atılan her zor adım nefis yerler görmeye vesile oluyor. Patika boyunca uzanan denize nazır kafeler, şık butik oteller Rodos'a deniz tatili için gelindiğinde doğru adresin Lindos olabileceğini düşündürdü bana.

Ela, Başak ve Ege
kendilerini gezdiren eşeklere teşekkür ediyorlar.

Lindos'tan sonra rehber kitabımızda fazlaca övülen (seramikleri, deri çizmeleri vb..) Rodos'un en büyük köyü Archangelos'a gidip yemek yiyelim dedik ama köyün bizim memleketteki kasabalardan pek farklı olmadığını görüp, övülen el sanatlarıyla ilgili bir ize de rastlayamayınca bu fikrimizden vazgeçtik.

Bir sonraki durağımız gün batımı sonrası arabayla şöyle bir uğrayıp baktığımız insansız Tsambika Plajı oldu. Gün boyu çok kalabalık olan, Rodos'un bu çok ünlü plajına denize keyfi hayaliyle gelmediğimize memnun olduk. Ana yoldan Tsambika plajına giden toprak yol üzerinde, bizim Event Garden'ın daha salaşı pekçok lokanta vardı. Akşam yemeği için bunları tercih etmeyip, geçerken gözümüze ilişen, Tsambika plajına tepeden bakan, kır kahvesi görünümündeki Panorama Tavern'e gittik. Fiyatları pahalı olmakla birlikte, yemeklerinden ve ortamından memnun kaldık. Çocuklar ayrı bir masada resim yapıp yaramazlık yapmadan bir akşam yemeği geçirdiler:)