27 Aralık 2012 Perşembe

Toscana/La Pressura Otel

http://www.presura.it/

Doğuya bakan odalarımızdan selvili sabah manzarası
Aslında şık bir otel olmasına rağmen, odalarımıza merdivenle çıkılıyor olması, Floransa'ya giden epey işlek bir yolun kenarında, hayalini kurduğumuz mutlak sessizlikten yoksun olması vb. nedenlerle, ilk karşılaşmamız hayal kırıklığı ile oldu. Sonraki günlerde alıştıkça sevdik ama otelimizi. Her gün yola çıkmadan saat 11:00'e kadar kahvaltı yapıp zaman geçirdiğimiz evimiz oldu.


Başak, Ege ve Taylan odaların genişliğinden ve
kendilerine ait ayrı bir oda olmasından memnunlar
Klasik bir sabah
Balkonda bardaklar içinde çıtır çikolatalı kahvaltı
Çocukların kahvaltısı bitince sıra bize gelecek.
Greve in Chianti'den aldığımız peynirli, jambonlu ve yumurtalı kahvaltı
Kedimiz Pamuk
İlk günlerde bizi hiç yanlız bırakmadı
İlk gün otel arazisini keşif yürüyüşü
Yürüyüşte Pamuk ta bize eşlik etti
Kuşburnu Ağacı
Başak ve arkasında onu takip eden Pamuk
Başak Pamuk'un kendisini takip etmesinden
çok memnun


Pamuk geride kaldı. Başak onu bekliyor
Pamukla oyun molası
Murtinin Avrasya öncesi ilk ve son antrenmanı

Otel arazisinde yer alan bu yürüyüş yolu,
 yine arazi içindeki küçük bir gölün etrafından dolanıyor
Mutlu ve çocuklarla zeytin ağaçlarının arasına daldık.
Demet ve Taylan'ı gözden kaybettik.
Çocuklarla gece vakti, uzaklardan gelen köpek sesine
ne kadar yaklaşabileceğimizi  test edip,
köpek sesi bize korkutacak kadar yaklaşınca hızla kaçışmaca oynadığımız çakıl taşlı yol.
Bizim Oda
İlk 3 gün hava günlük güneşlikti. 4. gün kapadı
Demetle ''ah keşke bu evleri bize verselerdi'' dediğimiz ev
Demet, Taylan ve Murti'nin Odası
Çocukların en sevdikleri oyun
Fırça ile çakıl taşı süpürmece
Gökkuşakları
Kaza atlattıktan sonra...

24 Aralık 2012 Pazartesi

23 Ekim Akşam/Castellina in Chianti

GÜNÜN GÜZERGAHI
Volterra-St Gimignano-Castellina in Chianti
Katedilen toplam mesafe yaklaşık: 150 km


Castellina in Chianti'ye gitmeye karar vermemizde Murti'nin tanıdık bir gurme abisinin orada çok şahane bir lokanta olduğunu söylemesi etkili oldu. ''Ristorante al Gallopapa''; Michelin yıldızı almış bir lokanta. Burası aynı zamanda Chianti şarap bölgesinin başlıca kasabalarından da biri.

Hava karardıktan sonra ulaştığımız Castellina in Chianti'de peşinden geldiğimiz bu restoranın açık olmadığı haberiyle sarsılsak ta, aynı yerde açılan ''Ristorante Sotto le Volte''de yediğimiz akşam yemeği de son derece keyifliydi. Bu nedenle burayı en iyi simgeleyen fotoğraf, akşam yemeği yediğimiz bu restoranın tabelası. http://www.ristorantesottolevolte.it/


Ristorante Sotto le Volte'deki akşam yemeğimizi özel kılan unsurlar, servis yapan restoran sahibinin sevdiğimiz türden sıcak, sempatik ''esnaf'' adamlardan olması, restoranın 15. yüzyıldan kalma savunma amaçlı yapılmış taş bir tünelin içindeki etkileyici konumu, etrafta bizden başka kimsenin olmaması, çocukların taş tünelde rahatça koşturup oynamaları ve elbette içtiğimiz şaraplar ve yediğimiz yemeklerdi. (Nefis soslu bir ahtapot yedim. Otlanarak ta olsa ilk kez yaban domuzunun tadına baktım.)

Taş Tünel: Orjinal Adı - Via Della Volte
Via Della Volte
Solda gözüken pencereler aydınlığa,
bağ bahçe manzaralarına açılıyor
Tünelde bir şarap mahzeni
Şarap mahzeninin penceresi
Dinlenen kadın heykeli.
Tünel ve çevresinde yer alan pekçok sanat eserinden sadece biri
Ristorante Sotto le Volte-Dışarısı
Yemek Yediğimiz Masalar

Ristorante Sotto le Volte-İçerisi
Yemek sonrası Demet ile içerde kahve içerken
Ege ve Taylan da etrafı dağıttılar:)
Başak çoktan uyudu.
Ege ve Taylan keşifte!
Korkmadan tünelin ne kadar uzağına yanlız gidebileceklerini test ediyorlar


Gece otelimize dönüş.
Castellina'nın boş otoparkı
Günün sonu:)
Biz göremedik ama Castellina in Chianti gündüz neye benziyor?
http://www.youtube.com/watch?v=uyBNx2F1MFg

http://www.chianti.com/castellina-in-chianti/

20 Aralık 2012 Perşembe

23 Ekim Öğlen/St Gimignano

GÜNÜN GÜZERGAHI
Volterra-San Gimignano-Castellorino di Chianti

Volterra'dan sonra günümüzün en çok merak ettiğim durağı San Gimignano'ya vardık.

13. yüzyıldan kalma, uzun, taş ortaçağ kulelerinin kenti, San Gimignano!  Bir deyişle, ''Ortaçağ'ın Manhattını''.

Meydandaki şahane taş kuyunun üstündeki demir mazgalları
tramboline çeviren Başak, Ege ve Taylan
(Piazza della Cisterna)
San Gimignano'nun dikkat çekici silueti, Orta Toscana'da dolaşırken bir şekilde kendini belli edip insanı etkiliyor. Bu siluet, zamanında da Kuzey Avrupa'dan Roma'ya hacca gidenleri etkilemiş. Hacılar bu etkileyici kasabada mola verirlermiş.  

San Gimignano silueti
Güneş saati
Başak ve Ege akordeon çalan müzisyeni
keyifle dinlerlerken
Piazza del Duoma'da
Dondurma Keyfi
San Gimignano ziyaretimizin yaklaşık 1 saati,
bu merdivenlerde dondurma yiyip etrafı seyrederek geçti.
Çocuklar, İtalyan dondurmacılara dertlerini anlatıp
dondurmalarını kendileri para verip alabildikleri için çok mutlu oldular.
Kentte geriye kalmış 14 kuleden biri.
Bu bile etkileyiciyken zamanında 72 kule varkenki halini görebilmeyi çok isterdim.
Palazzo del Popolo'nın yanındaki kemerli taş yol.
Palazzo'nun ismi! çocukları çok eğlendirdi:)
Piazza del Duoma'ya inen
merdivenler
Dondurma Molamız...
Piazza delle Cisterna.
Burası 2. ana meydan. Bence diğerinden daha etkileyici.
Günün ikindi saatinde diğerinden daha aydınlık ve geniş,
bir de meydandaki taş kuyu şahane!
Biz arkadaki kafede birşeyler yudumlarken,
çocuklar sokaktaki kukla şovunu izlediler
Sokak kuklacısı.
Oyunun konusu neydi?
Mutlu ve Murti şekerleme yapıyor
Cisterna Kuyusu
Tüm gezimizin bence ''best of''larından...
Cisterna Kuyusunu trambolin yapan çocuklar
Piazza della Cisterna
Aile fotoğrafı-1
Piazza della Cisterna
Aile fotoğrafı-2
Dönüş yolunda kapı kolu detayı
Dönüş yolunda kapı detayı
Kent merkezi dışındaki otoparktan,
 arabalarımızı almaya giderken

Taylan ve Ege boş güzel yolu bulunca
 yine firarda!:)


Ek Okumalar: