13 Aralık 2013 Cuma

İos'ta ilk gün

15 Ekim 2013, Salı


Santori'ninin yeni limanından hareket edecek feribota yetişmek için sabah gün ağarmadan, otelimizin transfer aracı ile yola koyulduk. Beni biraz ürküten, dik virajlı bir yoldan karanlıkta inip ulaştık limana. Kalkışını beklemeden, sabah uykumuzu almak için rahat koltuklarına kendimizi hemen koyverdiğimiz konforlu feribotta, uykusu çoktan açılmış Başak, Ege ve Taylan tabii ki dinlenmemize izin vermediler.

Feribotta Başak'ın uyumasını umarken
Çocuklar uyusun biz de azıcık dinlenelim
diye hayal kurarken olanlar:)
Santorini'ye veda ettiğimizi sanıp
veda pozları verdik:)
Doğanın dağından, taşından, kumundan resim




Başak, Ege ve Taylan ''dalga'' ismini verdikleri koltuklarda
Boş feribotta turluyoruz
Gemi batarsa bizi kurtaracak filikalar

Yaklaşık 1,5 saat süren yolculuktan sonra İos Limanı'na ulaştık. Feribotun iskeleye yanaşırken tabandan kaldırdığı çamur görüntüsü, bir an karaya oturacağımızı düşünmemize neden oldu. Unutmayacağım etkileyici bir görüntüydü. İos limanına yanaşır yanaşmaz Santorini'nin plastik ortamından kurtulup daha doğal bir adaya varmanın mutluluğu kapladı içimizi.

Feribot İos Limanı'na yanaşıyor
Çamur, denizi yutmaya çalışıyor


Otelimizi ayarlamadan geldiğimiz İos'ta, feribottan iner inmez, elinde ''Islandhouse'' broşürü ile oteline müşteri çekmeye çalışan amcanın broşüründeki resme, önce Murti sonra hepimiz tav olduk. Böylelikle otel konusu umduğumuzdan da kolay hallolmuş oldu. Bu arada meğerse amca Murti'den önce Demet'e yanaşmış. Demet amcayı ''otelimiz var'' deyip başından savdığı için epey üzüldü sonra...

Otelimizin transfer minibüsüne binmeden önce kıyıdaki kafede biraz soluklanıp atıştırmalık bir şeyler satın aldık. Ardından, adanın yaz vakti gece hayatı en renkli, bizim tatil vakti ıpıssız koyu olan Mylopotas'a 500 metre mesafedeki Island House isimli sevimli otelimize yerleştik. 

http://www.islandhouse.gr/index.htm


Limanın yanındaki kafe
Island House / Otelimiz
Otelimizin sahipleri olan Yunan çift çok misafirperverdi. Bize harika bir hoşgeldiniz kahvaltısı hazırladılar. Kahvaltı sonrası çok ta oyalanmadan yazdan kalan günün tadını çıkarmak için mayolarımızı giyip kendimizi Mylopotas'ın ıssız sahiline attık. Sahile gitmeden, ıssız adada deniz sonrası güzel yemek yiyebileceğimiz bir yer tavsiyesi almayı da ihmal etmedik. Manganari'de Antonis Restaurant'ı önerdiler. Hatta bizim için telefonla arayıp özel ilgi rica ettiler:) Buraya dair notları şimdilik öteliyorum.

Antonis restaurant web sitesi:)


Otelimizden sahile uzanan yol
Otelimizden sahile uzanan yol
Issız Mylopotas Sahili
Korsan Kayığı-Mylopotas
Tüm Mylopotas Sahili
Ege, Taylan ve Başak'ın:)

Mylopotas koyunda denize girip, kitap okuyup dinlendikten sonra, arabalarımıza atladık. Manganari'de, biz özel konuklarını şahane ada yemekleri ile donattığı sofrasında beklediğini sandığımız Antonis Restaurant'ı düşündükçe iştahımız açıldıkça açıldı. Bizim arabalardan başka hiçbir arabanın geçmediği, çorak, siyah ama etkileyici ada manzaralı yarım saatlik yolun ardından Managari'ye vardık:) Antonis Restaurant'ın sahipleri bizi bekliyorlardı. Özel konuklar! olarak kapıda karşılandık karşılanmasına ama ortada bırakalım donatılmış şahane bir sofra bulmayı, oturacak bir sandalye, yemek yiyecek bir masa bile yoktu:)

Mylopotas-Manganari Yolu

Antonis Restaurant:)
Bu fotoğraf bizden başka kimsenin olmadığını belgelemek için çekildi:)
Manganari Plajı
Manganari Plajı

Manganari Plajı'nda
Kum Zambakları

Ege, Başak ve Taylan bu kum zambaklarını delip içlerinden çıkan siyah keçi kakasına benzeyen tohumlar ile oynamaya bayıldılar. Sonradan pişman olduk tabii çocukları bu özel bitkinin tohumlarını heba ettikleri için yeterince uyarnadığımıza
Telaşlı ama aynı zamanda da ağırkanlı restaurant sahiplerimiz hemen 2 masa birleştirip sandalyeleri de ayarlayıp masamızı hazırladılar:) Koskoca koyda, bitkiler ve bizim dışımızdaki yegane canlılar, restaurant sahiplerimiz olan yaşlı kadın ve erkek ile onların kızları, damatları ve torunlarıydı. Yemek vasat, yemek sonrası ikram edilen karpuzlu kek bence ilginç, soğuk bira iyiydi.



Manganari Plajı
Manganari Plajı

Manganari Plajı'ndan gün batmasına yakın otelimize dönüp temizlendikten sonra bu sefer Mylopotas'ta insan olan tek mekan; Delphini Food Bar'a gittik. http://delphinirestaurantbar.com/
Çocuklar barın önündeki karanlık kumsalda biraz oynadılar. Uyku vakitleri gelince de barın kedileri ile kanepelerde sızdılar. Bizse barın işletmecisi hoş sohbet ve misafirperver Yorgo'nun arka arkaya ikram ettiği içkilerin tadına bakıp Yorgo ile sohbet ederek geceyi geçirdik.




Yorgo
Greka'dan:

http://www.greeka.com/cyclades/ios/
http://www.greeka.com/cyclades/ios/ios-beaches/ios-mylopotas.htm
http://www.greeka.com/cyclades/ios/ios-beaches/ios-manganari.htm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder