25 Aralık 2013 Çarşamba

İos'tan Naxos'a Santori'ni Üzerinden:)

Tarih: 17 Ekim 2013 Perşembe

İlginç bir gün oldu 17 Ekim! O gün havanın fırtınalı olacağını öğrendiğimizden seyahat için özellikle seçmiştik kendisini. Aksilik bu ya, hava muhalefeti nedeniyle İos'tan Naxos'a hızlı ulaşmamızı sağlayacak katamaran seferi iptal edildi. Planladığımızdan daha geç bir saatte, feribotla, üstelik de ''bir daha da gelmeyiz, kimseye de önermeyiz'' dediğimiz Santorini üzerinden:) Naxos'a gitmek zorunda kaldık. Yolculuğumuz, Santorini'deki yolcu indirme bindirme duraklamasıyla yaklaşık 6 saat sürdü.


İos'ta yine yağmurlu bir sabaha uyandık. Ege, Başak ve Taylan yağmurluklarını giyip, ıslanmanın keyfini çıkardılar. 


Çocuklar tüm tatil boyunca havuzda oynamaya bayıldılar
Kısa süren yağmurun ardından güneş açtı. Katamaranın iptali nedeniyle beklemek zorunda oluşumuz bu sayede sıkıntı yaratmadı. Hatta günlerdir arayıp da bulamadığımız, tatilimizin en güzel balık yemeğini bu sayede yedik. Liman'daki salaş balıkçı lokantasında, balıkçılarla: İskorpit buğulama:) 



Reçel imalathanesi.
Başak kokusunu ve yapılışını izlemeyi o kadar sevdi ki kendi harçlığıyla bir kavanoz satın aldı. Tatil boyunca tek alışverişimiz bu reçel oldu 

Aslında bu sevimli, salaş mekana bira içmek için oturduk. Yemek niyetimiz yoktu. İçeri girip, şahane gülüşlü, babacan lokanta sahibinin mutfağındaki tencereleri tek tek açıp kendi pişirdiği yemekleri göstermesiyle iştahımız açıldı.  



İskorpit Buğulama Tabağı
Çekici!
Feribotumuzu beklerken 
Başak, Ege ve Taylan balık yakalıyorlar
Balık yok, yosun var:)

Feribotun limana yanaşmasıyla çocukları birbirinden ayırdık. Biz pulmanlara, Yavuz ailesi güverteye kurulup kitaplarımıza gömüldük. 










1,5 saatlik yolu 6 saate çıkarmış olsak ta güneşli bir öğleden sonra denizden tekrar Santorini'yi izlemek keyifliydi. Özellikle de kraterin yanından geçmek.  

Tekrar Santorini'deyiz:)








Çocukların arkadaş olduğu Yunan kız çocuğu
Güneşin batmasına yakın,
Naxos'a ulaşmayı başardık
Aslında odakta biz değil, sol arkadaki kadın var:)

Feribotumuz yanaşırken, Naxos Limanı
Feribottan inip anca hava karardıktan sonra kiraladığımız arabalara yerleşmeyi başardık. Yorucu bir gündü. İnternetten görüp kalmaya niyet ettiğimiz otel de dağın başında çıktı. Günün yorgunluğuna ekstra yorgunluk eklendi. Tekrar şehir merkezine dönüp akşam yemeğimizi yedikten sonra limana ilk indiğimizde bize telefonunu bırakan adamı arayıp bizi kurtarmasını istemeye karar verdik. Liman'a bakan eski kentte önümüze ilk çıkan tavernaya (Family Taverna Vassilis) oturup beklentimizi karşılayan bir akşam yemeği yedik. 

Yemek sonrası, kurtarıcımız gelip bizi aldı. Hava aydınlıkken otel arama kararıyla adamın şehir içindeki otel odalarına geçici olarak yerleştik.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder