Bu yıl 1,5 ay erken açmış mimozalar ve erikler.
Mimozaların peşinden gittik Heybeliada'ya.
Yağmurlu gösteren meteoroloji raporuna aldırmadan.
Belki sis çöker, dönemeyiz diye umutlanarak:)
Mutlu, Başak, Ege, Nihan, Murat ve Burçin ile.
Sonraki vapurla Gülnur ve Cihan Derin de bize katıldılar...
İlk iş bir demet mimozamızı aldık:) Daha önce bir türlü fırsat bulup göremediğimiz Ruhban Okulu'nu gezdik. Ara sokaklarda gezindik. Heyamola'da öğle yemeğimizi yedik. Tepeye çıkan merdivenli şahane yolu keşfettik. Roma dondurmacısı kapalıydı üzüldük. Dönmemize yakın, faytona da binip çocukların gönlünü tam alarak, uzamış pazar günümüzü keyifle sonlandırdık.
Başak ve Ege martılara simit atarken. 3 simit de bitince, yolcuların simitlerine dadandılar:) |
Başak ve Ege gidiş yolculuğu boyunca topaçlarla oyalandılar. |
Heybeliada Ruhban Okulu'nda |
Heybeliada Ruhban Okulu'nda (Sınıf) |
Heybeliada Ruhban Okulu'nda (Koridor Tavanı) |
Heybeliada Ruhban Okulu'nda (Kümes ve Ağıllar) |
Heybeliada Ruhban Okulu'nda (Kümes, Ağıllar ve Şahane Zeytin Ağacı) |
Başak'ı Heybeliada ile nikahladık:) |
Başak ve Ege Murat'ın peşinde pervane oldular. Sırayla kendilerini yokuş aşağı bisikletle taşıttılar. |
Adadaki sokak kedileri için yapılan barınaklar |
Dönmeden hemen önce fayton sefası:) |
Heybeliada: Masal Sahnesi:) |
Mimozalı Dönüş Vapuru |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder