Tarih: 1-8 Şubat 2014
Bu tatilde Demet ve ben çok daha iyi kaymaya başladık. Ömer, büyük bir atakla Murti, Sayra ve Mutlu'yu sollayarak ''ekibin en iyi kayanı'' haline geldi. Başak, baton kullanarak kaymaya başladığı için gurur doldu. Ekoş, ilk günden itibaren tepelerden kayabildiği için büyüdüğünü kanıtladı. Ege ve Taylan ise başlarda ağlayıp çok direndilerse de, tatilin son gününde, defalarca kendi başlarına yürüyen bantla yukarı çıkıp çıkıp düşmeden inmenin, kar sapanı yapıp rahat rahat durabilmenin tadına vardılar. En büyük gelişmeyi tartışmasız onlar kat etti.
Son gün, ilk defa tüm büyükler birarada, yörenin en güzel pistinden birlikte kaymış olmanın mutluluğunu da unutmamalı....
1 hafta boyunca hasta, sesim kısılmış ve öksürerek geçirmiş olmama rağmen, çok keyif aldığım kayak tatillerimden biriydi.
Her sabah, karlı, ağaçlı tepelere bakan pencereli odalarımızda, erkenden uyandık. En erken kalkanımız kahvaltıyı hazırladı. Saat 10:00'da başlayan kayak okullarına çocukları yetiştirmek için 9:00'da Pettneu'dan St. Anton'a kalkan otobüse yetiştik.
Apartlarımızı Birleştiren Koridor |
Pettneu Otobüs Durağı |
St. Anton |
Taylan ve Ege Okul Sonra Helikopter Gezisinde |
Günlük rutinimizin dışına çıktığımız bir akşam, Sayra, Ekin, Başak ve Ege ile birlikte Pettneu'nun havuzuna gittik. Akşam vakti, dere kenarında açılmış izde, tek başına kayak yapan 80'lik amcayı unutmayacağım.
Milli sporumuzun neden kayak değil de güreş olduğunu sorguladığımız an |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder